Ya bu kentleri yakıp yıkmalı, ya beni bu kentlerden sürgün etmeli.Kabul, eskilerde kaldım. Çocukluğumdaki renkleri, ilk gençliğimdeki tatları arıyorum. Yok, yok…Neden odalara, evlere, masalara hapsolduk? Neden sokağa çıkamaz, insanlarla yüzyüze gelemez olduk…Ayna da bile kendi yüzümüzle karşılaşır olmaktan korkar olduk? İçimdeki çocuk, “kaç” diyor, “git buralardan, git köyünde dinlen”. Artık, oralarda doğmak, “oralı” olmayı kapsıyor mu? Yabancılaşmışsın insanlara, insanlar sana. Ayrı telden, ayrı dilden. Ortak paydan yok. Gördün mü, çakıldın kaldın beton yığını büyük kentlere…Of of…Bir cenderedeyim ki..